Şile’de batan ‘Bilal Bal’ gemisinin kaptanı duruşmada dinlendi
Mahkeme, dosyayı bilirkişi heyetine gönderecek İSTANBUL
- Şile açıklarında ‘Bilal Bal’ isimli geminin batması sonucu 9 mürettebatın hayatını kaybetmesine ilişkin davada, gemide kaptan olarak bulunması gerekirken fiilen gemide bulunmadığı ve gemi adamı cüzdanı ile sağlık cüzdanı belgesini çıkar sağlamak amacıyla kiraladığı iddia edilen kaptan Refik Telci, suçlamaları kabul etmedi. Mahkeme, dosyanın gemi hukukundan anlayan 3 kişilik bilirkişi heyetine gönderilmesine ve sanıkların kusur durumuna ilişkin rapor düzenlenmesine karar verdi. Şile açıklarında batan ‘Bilal Bal’ isimli kaptansız gemide bulunan 9 mürettebatın hayatını kaybetmesine ilişkin 8 sanığın “taksirle birden fazla kişinin ölümüne neden olma” suçundan 15'er yıla kadar hapis istemiyle yargılanmasına devam edildi. Anadolu 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya, gemi kaptanı sanık Refik Telci katılırken, müştekiler ve sanık avukatları da salonda hazır bulundu. Müşteki avukatlarından Ömer Faruk Bostancı, “Kazanın üstünden 2 yıl geçmiştir. Geciken adalet adalet değildir. Sanıklar hakkında tutuklama kararı verilmesini talep ediyoruz. Kasten adam öldürme suçundan işlem yapılmasını istiyoruz” dedi.
“Sertifikamın süresinin bittiğini, çalışamayacağımı söyledim” Duruşmada sanıklardan gemi kaptanı Refik Telci savunmasını yaptı. Telci, “Tanımadığım Nihat isimli birisi beni aradı. Gemilerini kullanmak üzere bana iş teklifinde bulundu. Ben sertifikamın süresinin bittiğini, çalışamayacağımı söyledim. Telefonu kapattım. Aynı kişi telefonu kapattıktan sonra bir daha beni aradı. Sertifikanı yenilediğin takdirde bizimle çalışmak istiyorsan ‘bizimle çalış’ dedi.
Ben daha önce hangi kursa gideceğimi söylemiştim. İki senedir aynı kursa gidiyordum. İkinci telefonda ‘sen hemen kursa başla’ dedi.
Nihat isimli kişi bana ‘sen başka yerde çalışma, bizde çalışman için senin hesabına para yatıracağım’ dedi.
2 bin TL para yatırdı. Ben o tarihte Nihat isimli şahsın geminin sahibi olduğunu bilmiyordum. Bu şahıs gemide kaza sırasında vefat etmiştir. Sonradan bu kişinin gemi sahibi olduğunu öğrendim. Bir kere para yatırılmıştır, bu para da avans olarak yatırılmıştır. Başka bir şirketle anlaşmamam için yatırılmıştır” dedi.
“Müvekkilim belgesini kimseye kiralamamıştır” Sanık Telci’nin avukatı ise, “Benim müvekkilim belgesini kimseye kiralamamıştır. Zaten süresi dolan belgeleri kendisi kullanamayacağı için başkasına kiraya vermesi de söz konusu olamaz. Belgeyi kiralasa parayı peşin alması lazım. Böyle bir para alınmamıştır” diye konuştu.
Dosya bilirkişiye gönderilecek Ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, tarafların dosyaya gelen yazılara karşı beyanlarını sunduktan sonra dosyanın gemi hukukundan anlayan 3 kişilik bilirkişi heyetine gönderilmesine ve sanıkların kusurlu olup olmadığının, kusur var ise asli veya tali kusurlu olup olmadıklarının rapor edilmesinin istenilmesine karar verdi. Sanıkların tutuklanma talebinin reddine hükmeden mahkeme, duruşmayı eksikliklerin giderilmesi için erteledi. İddianameden Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, 27 Ekim 2017 tarihinde Gemlik Limanı’ndan hareket ederek Karadeniz Ereğli Limanı’na gitmekte olan Türk Bayraklı ‘Bilal Bal’ isimli kuru yük gemisinin 1 Kasım 2017’de saat 03.53’te EPIRB(Acil Durum Lokasyon Belirten Radyo Vericisi) sinyali alındıktan bir süre sonra Şile açıklarında battığı anlatıldı. Geminin, kaptan Refik Telci ile baş makinist Ali Doğan’ın yokluğunda kalkış yaptığı belirtildi. Bilal Bal isimli geminin ekonomik ömrünü tamamlamış ve hurdaya çıkacak kadar yaşlı, bakımsız durumda olduğu, geminin batma nedeninin olay tarihindeki hava koşullarıyla bir ilgisinin bulunmadığı vurgulandı. Arama kurtarma çalışmaları sonrasında gemi mürettebatından Nihat Küçük, Onur Aşkın Küçük, Cüneyd Yedican, Mahir Sanayır, Nedim Alicem, Hüsamittin Yazıcı ve Mert İlkmen’in cesetlerinde ulaşıldığı kaydedilirken Engin Selçuk ve Vedat Odabaşı’nın ise cesetlerine ulaşılamadığı kaydedildi. İddianamede aralarında gemi kaptanı Refik Telci ve baş makinist Ali Doğan’ın da bulunduğu 8 sanığın “taksirle birden fazla kişinin ölümüne neden olma” suçundan 2 yıldan 15 yıla kadar hapisle cezalandırılması istendi.
Bostancı Hukuk Bürosu - Avukat Ömer Faruk Bostancı
Bu sitede bulunan her türlü bilgi, yazı ve yapılan açıklamalar bilgilendirme amaçlıdır. Reklam amacı taşımaz. Bu nedenle, haksız rekabet yaratıldığı şeklinde algılanmamalı ve yorumlanmamalıdır. Ziyaretçiler ve Müvekkillerin, Sitede yayımda olan bilgiler nedeniyle zarara uğradıkları iddiası bakımından Hukuk Büromuz herhangi bir sorumluluk kabul etmemektedir.